İletişimin ve birçok eğitimin başlangıç noktası ailedir. Çocuk ebeveynini taklit eder. Yaşamının ilk yıllarında model olarak ebeveynlerini görür. Her şeyde olduğu gibi iletişim kurarken de nasıl bir iletişim şekli öğrendiyse onunla başlar. Dolayısıyla iletişim hakkında konuşacağımız her şey aslında aile içi iletişim için geçerlidir. Temel iletişim de içgüdüsel olarak iki önemli duyguyu önemseriz.
Güven duygusu ve değer duygusu. Peki kendimizi nasıl değerli ve güvende hissedeceğiz? Çocuk ve yetişkin fark etmeksizin insanlar, bir şeyler anlatırken karşı tarafın dinlediğini gördüğünde, sözleri kesilmediğinde, iyi hissettirecek sorular sorulduğunda değerli hisseder. Yargılamadan dinleyecek biri olduğunda, yaşanan durum karşısında duygularını rahatça ifade edecek biri olduğunda, ailecek yenen yemeklerde ve samimi ortamlarda aile ile ilgili verilen kararlarda eşit söz hakkına sahip olduklarında da güvende hissederler.
Aile içi iletişim zayıfladığında tüm bu zincirin bozulduğuna şahit oluruz. Aile içi iletişim ise kişiler birbirini dinlemediğinde, eleştirel tavır sergilediğinde, duyguları ve fikirleri görmezden gelindiğinde, suçlayıcı tutumlar benimsendiğinde, yalan söylendiğinde sorunların konuşup çözülmesi gerektiği zamanlarda küsüp konuşulmadığında bozulur.
İletişimi kuvvetlendirmek için ise;
Zaman ayırın,
Dinleyin,
Göz teması kurun,
Tutarlı olun,
Kıyaslamayın,
Fikrini alın,
Açık konuşun,
Sorumluluk verin,
Özür dileyin,
Ve model olun.
Çocuklar söylediklerinizden değil yaptıklarınızdan etkilenir. Çocuklara ne öğretmek ne kazandırmak istiyorsak önce kendimiz öğrenmeli, kendimiz kazanmalıyız.
Sevgiler,
Atlantis Anaokulu